Hemşireler ve Tüm Sağlık Profesyonelleri Sendikası (HEP-SEN) üyeleri, Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde yaptıkları basın açıklamasında Başhekimi Prof.Dr. Mehmet Kaan Kırali ile ilgili iddiaları gündeme getirdi ve başhekimin istifasını istedi
Başhekimlik önünde yapılmak istenen basın açıklaması hastane yönetiminin “Kamusal alanda açıklama yapamazsınız” iddiası sonucu 50 metre ileride yapıldı. Hastane yönetiminin ısrarla başhekimlik önünde açıklama yapılmasına izin verilmeyeceğini söylemesinin ardından Sendika Genel Başkanı Yunus Şimşek, “Hastane yönetimi istedi diye değil, emniyet güçlerini zor durumda bırakmamak için kabul ediyoruz” diyerek basın açıklamasını 50 metre ileride yaptı.
Basın açıklaması 50 metre geride yapılsaydı ne olurdu, trafiği engelleme pahasına 50 metre ileride basın açıklamasına izin verilmesinin nedeni bir türlü anlaşılamadı. Hastane yönetimi mantıklı bir açıklama gönderirse elbette onu da yayınlarız. Böylelikle bu garip durumun nedenini biz de öğrenmiş oluruz.
Hemşireler ve Tüm Sağlık Profesyonelleri Sendikası (HEP-SEN) Genel Başkanı Yunus Şimşek, “Yükselen hareketimiz karşısında bilhassa hastane girişlerinde yaşadığımız engellemeler, gerçekleşen olaylar ve yaptığımız girişimlere ilişkin bir açıklama yapmak hâsıl olmuştur. Kamuoyuna duyurumuz, yetkililere açık çağrımızdır” diyerek başladığı basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi.
“İki hafta önce Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Bakım Hizmetleri Müdürlüğü aranmış ve kendileri tarafından 24 Kasım 2022 tarihinde saat:13.30’a randevu verilmiştir. İlgili tarihte, 200’e yakın üyemizin de bulunduğu bu hastanede, saha ziyaretimizi gerçekleştirmek, verilen randevuya icabet etmek için Genel Sekreterimiz, avukatımız ve temsilcilerimizle birlikte saat 11:00’de kuruma girilmiştir. Kurumda bir buçuk saat boyunca ‘hasta mahremiyetine özellikle dikkat edilerek’ üyelerimizin sorunları hakkında görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Saha ziyaretimiz devam ederken bir grup ile beraber ekibimize doğru hızlı adımlarla yürüyen başhekim ile karşılaşılmış; ekibimize dönüp yüksek sesle “Siz kimsiniz?” diye sormuş, ekibimiz, Hep-Sen sendikasının üst düzey yöneticileri olduklarını belirttikten sonra, başhekim sert bir dille “Çıkın dışarı!” diye tekrar bağırmıştır. Bahsedilen grup ve başhekim, sözel şiddetlerine devam etmiş; “Ben başhekimim, başhekimim lan ben, “Ben sana gününü göstereceğim, görürsün sen, güvenlik yok mu attırın bunları” “Siz kimsiniz lan! Diyerek tehditler savurmuş hatta ve hatta özel güvenlik görevlilerinin desteğini alarak fiziksel şiddet de uygulamaya kalkmış olup şahsımda dahil ekibimiz, hastaneden dışarıya çıkartılmaya çalışılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve uluslararası sözleşmeler ile teminat altına alınmış olan sendikal örgütlenme özgürlüğü, atanmış tarafından makam gücü kullanılarak engellenmiştir.
Olayın ardından bir sendikanın paylaşımı ve bir başka sendikanın konuyla ilgili manipülatif açıklamaları resmi Twitter hesabından paylaşılarak, bir kez daha bir kamu suçu, bir taraflılık suçu işlenmiştir.
Hukuk birimimiz tarafından ilgili uluslararası sözleşmeler ve Türk Ceza Kanunu’nun 118. maddesine dayanarak anayasal hakkımızı engelleyen başta başhekimlik makamını işgal eden kişi hakkında; 657 sayılı kanunun 134. maddesine dayanarak bu kanun tanımaz, hukuk bilmez başhekimin soruşturmanın salahiyeti adına görevden el çektirilmesi için hukuki girişimler başlatılmıştır.”
Genel Başkanı Yunus Şimşek, daha sonra başhekimle ilgili bazı iddiaları dile getirip cevap istedi ve şunları söyledi
“Soruyorum, bu olay yaşandıktan sonra senin hakkında bize gelip yaşadıklarını anlatanların, detaylı kanıtlı açıklamalarına dayanarak soruyorum, bir asistan doktorun ailesine küfrettiğin doğru mu? Bir uzman doktoru darp ettiğin doğru mu? Bu yaşanan kanunsuz engellemelerin sonrasında kolluk kuvvetleri istediği halde, savcılık istediği halde hastanenin güvenlik kamerası görüntülerini ısrarla vermediğin, doğru mu? Şiddete kalkıştın yetmedi, tehdit ettiğin yetmedi, kurumunun tarafsızlığını bozup kamu esasına aykırı şekilde asılsız açıklamaları kurumunun resmi hesaplarından paylaştırdın, yetmedi. Şimdi de delil mi karartıyorsun?”
“Devletin memuruna, milletin sağlık çalışanlarının tek unsuruna dokunursanız, kanun ve nizamlar dışına çıkarsanız, kendi derebeyliklerinizi kurarsanız karşınızda bundan böyle yüzleri, binleri on binleri göreceksiniz” diyen Yunus Şimşek şu soruları sordu;
“Başhekimlik makamı, kanunsuz talimatlar savururken, anayasal hakları engellerken, bu gücü kimden alıyor? Kimden?
Başhekimlik makamları kanunlara göre mi yoksa yan yapılanmalara göre mi hizmet veriyor?
Hastane güvenliği başhekimliğin şahsi aracı mıdır?”